Sepetçioğlu

Yalova’dan Bursa yoluna ilerlerken 6. kilometrede, sağda bir lokanta var. Burası alışıldık yol lokantalarından biraz farklı. Adı Sepetçioğlu. Bu isim Kastamonulu Osman Efe’den geliyor. Mekanda yapılan Kuyu Kebabı’nın Kastamonu usulü ile yapıldığını anlatmak için bu isim seçilmiş.
Kuyu Kebabı, tuğlalarla örülü bir kuyuda yakılan ateşin köz olması ve tuğlaları ısıtması ile hazırlanmaya başlanıyor. Bir askı yardımıyla, dönemine göre ülkenin farklı bölgelerinden getirilen kuzu kol ve gerdanları kuyuya indiriliyor. 2 saat hava almadan, kendi buharıyla ve herhangi bir katkı maddesi olmadan pişen etler kuyudan çıkarılıp servise hazırlanıyor.
Kuyu Kebabı Sepetçioğlu’nun özel yemeği olarak bilinse de burada yenecek tek özel yemek değil. Menü geniş. Kuzunun gerdan eti ile yapılan ve işkembeye benzetilen gerdan çorbası, sütle pişirilen ısırgan otu çorbası, kendi imalatları olan sucuk ve köftesi, özenle seçilen malzemelerden oluşan kahvaltı sofraları da Sepetçioğluna gelenlerin beğenisini topluyor.
Sepetçioğlunu diğer yol lokantalarından ayıran havayı arabanızı park eder etmez soluyorsunuz. Etraf tertemiz, yeşillikler içinde ve bahçe düzenlemesine çok önem verilmiş. Masalardan birine oturduğunuzda sizi karşılayan genç ve güleryüzlü ekibin hızlı servisi, titizliği ve yemekleri burayı diğer yol lokantalarından ayırıyor.
2005 yılında hizmete başlayan Sepetçioğlu, bu başarısını Elektrik mühendisi bir baba olan Ziya Özkan’ın zekasına, ev hanımı bir anne olan Saide Özkan’ın titizliğine ve İktisat mezunu bir gezgin olan oğulları Özgür Özkan’ın heyecanına borçlu olsa gerek. Sepetçioğlu bir aile işletmesi ve bu ailenin içinde servis ve mutfak ekibi ile birlikte yaklaşık 30 kişinin emeği var.
Buranın en güzel yanı her an tanıdık birileriyle karşılaşabilme ihtimaliniz. Farklı şehirlerden gelen ziyaretçilerin burada buluşup yemek yemesi, Sepetçioğlu’nu yol üstündeki duraklardan biri olmaktan çıkarıp varış noktası haline getiriyor.